
Mevsimsel grip, her yıl dünyada milyonlarca kişiyi etkileyen yaygın bir solunum yolu hastalığıdır. Özellikle sonbahar ve kış aylarında sıklıkla görülür ve ciddi komplikasyonlara, hatta ölüme yol açabileceği için dikkat edilmesi gereken bir sağlık sorunudur.
Grip hastalığına influenza virüsü neden olur. İnfluenza virüsü, A, B ve C türleri olmak üzere üç ana gruba ayrılır. Mevsimsel grip vakalarından genellikle A ve B türleri sorumludur. Influenza A, farklı alt türlere ayrılabilir ve salgınlarla ilişkili olan türdür. Örneğin ülkemizde de şu sıralar yaygın olarak görülen ‘‘domuz gribi’’ de influenza A alt türlerinden biridir.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, grip her yıl dünya nüfusunun %5-15’ini etkiler. Hastalık, özellikle yaşlı bireyler, kronik hastalığı olanlar, hamileler ve çocuklar için ciddi bir tehdit oluşturur. Grip salgınları dünya genelinde her yıl çok sayıda hastaneye yatışa ve ölüme yol açar.
Peki mevsimsel gribin soğuk algınlığından farkı nedir?
Mevsimsel gribin soğuk algınlığından farkı;
Soğuk algınlığında daha çok burun akıntısı, hapşırık gibi üst solunum yolu şikayetleri olurken,
Mevsimsel gripte yüksek ateş, kas ve eklem ağrıları halsizlik ve yorgunluk gibi sistemik bulgular görülmesidir. Baş ağrısı, boğaz ağrısı, öksürük ve burun akıntısı da sık görülen şikayetlerdir.
Özellikle çocuklarda, bulantı, kusma ve ishal gibi belirtilerle de seyredebilir. Soğuk algınlığı, ayakta geçirilen bir hastalıkken, grip zatürreye neden olabilir ve yatarak tedavi gerebilir. Özellikle yaşlılar, çocuklar, kronik hastalığı olan kişilerde ölümle de sonuçlanabilir.
Bahsettiğiniz semptomlar doğrultusunda kendisinde domuz gribi semptomları olduğunu düşünen birisi için nasıl tanı konulur? Özel bir testi var mı?
Elbette, grip tanısı içi boğaz sürüntüsünden alınan antijen testi bir kaç dakikada sonuç verebilir. Onun dışında moleküler testler de yapılabilir. Bu testlerde grip benzeri hastalık yapan diğer solunum yolu virüslerinin de tanısı konulabilir. Antijen testi oldukça ucuz ve kolay ulaşılabilir bir testken, moleküler testler biraz daha pahalıdır ve daha gelişmiş laboratuvarlarda çalışılır. Bu testler genellikle hastanede yatarak tedavi gören hastalar için kullanılır.
Gribin tedavisinde neler yapılmaktadır, hastaların dikkat etmesi gerekenler nelerdir?
Gribin tedavisinde bol sıvı tüketimi, dinlenme ve ateş düşürücüler ve ağrı kesiciler gibi semptomatik tedavinin yanında antiviral ilaçlar (oseltamivir, zanamivir gibi) da kullanılabilir. Antiviral ilaçlar, özellikle hastalığın ilk 48 saatinde başlandığında semptomların süresini kısaltabilir ve komplikasyon riskini azaltabilir.
Bütün aşısı olan enfeksiyon hastalıklarında olduğu gibi, gribe karşı alınacak en etkili önlem, her yıl grip aşısı yaptırmaktır. Grip aşısı, özellikle risk grubundaki bireyler için çok önemlidir. Her yıl grip virüsü yeni şekilde mutasyon geçirdiği için aşı içeriği buna göre düzenlenmektedir. Kronik hastalığı olanlar (diyabet, kalp hastalığı vb.), 65 yaş ve üzeri bireyler, hamileler, 6 ay-5 yaş arası çocuklar ve sağlık çalışanları grip aşısı önrilen risk gruplarıdır.
Ayrıca elleri sık sık yıkama, hasta kişilerle temastan kaçınma, kapalı ve kalabalık alanlarda maske kullanma, öksürük veya hapşırık sırasında ağız ve burnu mendille kapatma gribin yayılmasını önlemeye yardımcı olur.
Sonuç olarak mevsimsel grip, ciddiye alınması gereken bir hastalıktır. Korunma yöntemlerine uymak ve her yıl aşı yaptırmak, hastalığın etkilerini en aza indirmenin en etkili yöntemleridir. Erken tanı ve uygun tedavi ile hem bireysel sağlık hem de toplum sağlığı korunabilir.
İçinden geçtiğimiz süreçte, toplum olarak en çok muzdarip olduğumuz sağlık sorunlarından biri de domuz gribi. Hastaların ve çevremizde deneyimleyen bireylerin gerçekten zorlandığı ve gribal semptomların uzun sürdüğünü biliyorum. Bu sebeple bir sağlıkçı olarak naçizane ben de kapalı ve kalabalık ortamlarda maske kullanımını sağlamak, el hijyenine dikkat etmek ve semptom hissedildiği zaman bir enfeksiyon uzmanı veya acile başvurulmasını öneririm.
Doç. Dr. Sabahat ÇEKEN
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Yeniboğaziçi