Dış dünyayı algılamamızdaki en önemli araçlardan biri olan işitme duyumuzda bazen doğuştan, bazen ise sonradan oluşan rahatsızlıklar nedeniyle sorunlar yaşanabilmektedir. Doğuştan gelen işitme kayıplarının tespiti önemlidir. Artık ülkemizde ve dünyada her yenidoğan bebeğe işitme tarama testi uygulanmaktadır. Konuşmayı öğrenme dönemi sonlanmadan işitme kaybının tanısının konması, tedavi sürecinin planlanması ve çocuğun en hızlı şekilde cihazlandırılması önemlidir. Özellikle gelişimin en hızlı olduğu çocukluk döneminde, işitmeye dair bir sorunun varlığı, çocuğun sosyal yaşantısını ve öğrenme yetisini olumsuz etkilemektedir.
Duyma güçlüğü farklı nedenlere bağlı ortaya çıkabilmektedir.
Duyma güçlüğünün nedenleri:
- İletim tipi işitme kayıpları; dış ve orta kulaktaki problemlere bağlı ortaya çıkar. Az ve orta dereceli duyma güçlüğüne neden olur ve bazı durumlarda geçici olabilmektedir. Kulak kiri, (serumen,buşon), enfeksiyon ya da kulağı tıkayan yabancı maddeler ses dalgalarının ilerlemesine engel olup hastaların duyma güçlüğü yaşamasına neden olabilir.
- Sensorinöral (duyma siniri ile alakalı) işitme kayıpları; iç kulaktaki problemler nedeniyle ortaya çıkar. Genellikle kalıcı olabilmektedir.
- Mix tip işitme kayıpları; iletim tipi ve sensörinöral tip işitme kayıplarının beraber görüldüğü durumlarda yaşanır.
- Herhangi bir işitme kaybı olması durumunda en kısa süre içinde KBB hekimine başvurulması gereklidir. Önlenebilir işitme kayıplarının kalıcı kayıplar oluşturmasına fırsat verilmeden tedavi sürecinin başlatılması önemlidir.