Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi tüm branşlarında olduğu gibi üroloji alanında da yüksek kalitede tanı ve tedavi hizmetleri vermektedir. Hastalıkların tanısında modern teknoloji ile donatılmış üniteler, deneyimli uzman ve teknik personel sayesinde yüksek başarı sağlanmaktadır. Ürolojik hastalıkların tanısında en çok yararlanılan muayene yöntemi radyolojidir. Hastanemiz Radyoloji Anabilim Dalı’nda bu amaca hizmet edecek Magnetic Rezonans Imaging (MRI), Bilgisayarlı Tomografi, Ultrasonografi ve konvansiyonel radyolojinin tüm uygulamaları modern, digital cihazlarla yapılmaktadır. Ayrıca ürolojik böbrek hastalıklarının tanı ve izleminde, böbrek fonksiyonlarını saptamada kullanılan Renal Sintigrafi, ürolojik kanserlerin evrelemesinde kullanılan Tüm Vücut Kemik Sintigrafisi ve PET CT Nükleer Tıp Anabilim Dalı’nda yapılmakta ve hastalıkların tanı ve izleminde önemli katkı sağlamaktadır. Teknoloji harikası cihazlarla donatılmış Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi laboratuvarı ürolojik hastalıkların tanısında en büyük yardımcı olup, immunolojik, genetik, tüm modern uygulamalar ile ürolojiye destek vermektedir. Ürolojik hastalıkların tedavisinde de Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde ileri teknik donanıma sahip ameliyathane, enstrümanlar, cihazlar ve deneyimli kadro ile modern ürolojik uygulamalar gerçekleştirmektedir. Günümüzde tüm dünyada ürolojik cerrahi uygulamarda “minimal invazif cerrahi” olarak adlandırılan yöntemler kullanılmaktadır. Bu yöntemin amacı modern, minyatürize edilmiş enstrümanlarla operasyonları gerçekleştirerek operasyon sonrası hasta yakınmalarını azaltmak, ameliyat sonrası komplikasyon oranlarını düşürmek ve hastane kalış sürelerini kısaltarak hastaların daha kısa sürede işlerine ve normal yaşantılarına dönebilmelerini sağlamaktır. Minimal invazif cerrahi uygulamaları için gerekli olan hemen hemen tüm alet ve enstrümanlar hastanemizde mevcut olup bu işlemleri başarı ile yapabilecek deneyime sahip kadromuz da hastanemiz bünyesinde görev yapmaktadır. Ürolojik ameliyatların büyük çoğunluğunda bu tür cerrahi (minimal invazif cerrahi) rutin uygulamalar halini almıştır. Minimal invazif cerrahi genel olarak endoskopik ve laparoskopik cerrahi uygulamalardan ibarettir. Bu uygulamaların en sık kullanıldığı hastalıklar ise üriner sistem taş hastalıkları ve ürolojik kanserlerdir. Ayrıca bazı böbrek taşlarının tedavisinde uygulanan ve Retrograd Intrarenal Cerrahi olarak adlandırılan yöntem, minimal invazif cerrahinin bir türüdür. Bu yöntem idrar yolundan fleksibl üreteroskop ile girilip (aşağıdan yukarı doğru) böbrekteki taşa ulaşılarak, taşın kırılması, bütün olarak ya da kırılan parçaların çıkarılması şeklinde uygulanmaktadır. Bu uygulamalar için gereken tüm teknik donanım hastanemizde mevcuttur. Minimal invazif uygulamalardan bir diğeri olan laparoskopi yine üroloji pratiğinde geniş yer bulmakta ve hastanemizde açık ameliyatlara alternatif bir yöntem olarak yapılmaktadır. Kansere bağlı olmayan ya da böbrek tümörü nedeniyle alınması gereken böbreklerin çıkarılmasında (nefrektomi), böbrek çıkımı (Üretero-pelvik bileşke) darlıklarının düzeltilmesi, bazı böbrek taşlarının tedavisinde, parsiyel nefrektomi gereken durumlarda uygulanmaktadır. Ayrıca bazı üreter ve mesane hastalıklarında, prostat tümörü tedavisinde kullanılan avantajlı bir yöntem olarak hastanemizde uygulanmaktadır. Laparoskopik operasyonların gerçekleşmesi için gereken alt yapı hastanemizde bulunmaktadır. Ürolojik kanserlerin tedavisinde uygulanan ameliyatlar keza hastanemiz bünyesinde ekibimiz tarafından yapılmaktadır. Bu ameliyatlar radikal cerrahi olarak adlandırılır ve radikal sistektomi, prostatektomi, nefrektomi, nefroüreterektomi ve orşiektomiden ibarettir. Orşiektomi dışındakiler major ve uzun süren ameliyatlardır ve özellikle radikal sistektomi süresi 5-6 saat kadardır. Bu ameliyatların tümü üroloji ekibimiz tarafından gerçekleştirilmektedir. Minimal invazif ve radikal cerrahiler yanında açık operasyon gerektiren ürolojik hastalıklar da hastanemiz bünyesinde tedavi edilmektedir (retroperitoneal fibrozis, retroperitoneal lenf nodu diseksiyonu, retroperitoneal tümörler, transüretero-üreterostomi, mesane augmentasyonu, vs). Kansere bağlı olmayan prostat büyümesi tanısı, medikal ve cerrahi tedavisi (kapalı prostat ameliyatları) başarılı bir şekilde yapılmaktadır.
Hastanemizde böbrek taşlarının tedavisi kapalı ameliyat yöntemi ile başarılı bir şekilde uygulanmaktadır. Perkütan Nefrolitotomi olarak adlandırılan yöntem 1 cm’lik bir cilt kesisinden böbreğe girilip taşların parçalara ayrılarak böbrekten çıkarılmasıdır.
Bölüm Doktorlarımız