Bacak boyu eşitsizliği fonksiyonel ve gerçek olmak üzere 2’ye ayrılır. Fonksiyonel eşitsizlikte bir bacak boyu omurga veya leğen kemiğindeki bir sorun nedeniyle kısa görülür. Anatomik veya yapısal bir farklılık yoktur. Gerçek eşitsizlikte ise bacağın bir bölümü veya tümünde anatomik ya da yapısal bir kısalık vardır.
Bir bacağın diğerinden kısa oluşu ile karakterize olan anatomik bacak boyu eşitsizliği ise üç başlık altında incelenir;
- Doğuştan (konjenital)
- Posttravmatik (kemik kırıkları nedeniyle)
- Gelişimsel, yani çocuğun gelişimi esnasında herhangi bir etkene bağlı olarak oluşan kısalık.
Doğumsal nedenlere örnek olarak, doğumsal femur eksikliği (proksimal femur yetmezlikleri gibi), fibula eksikliği, tibia hemimeli, hemimiyelomeningosel, idyopatik, hemiatrofi veya hemihipertrofi verilebilir. Gelişimsel nedenler de bacak uzunluk eşitsizliğine neden olabilir. Bunlardan bazıları; doğuştan çarpık ayak, enkondromatoz, osteokondromatoz, nörofibromatoz gibi hastalıklardır. Posttravmatik nedenler ise, kırığa bağlı büyüme bozukluğu, enfeksiyon, radyasyon ve diğer nedenlerdir (Blount hastalığı, Perthes hastalığı, kırık sonrası yanlış kaynama ve inflamatuvar artrit)
İki taraf arasındaki boy uzunluğunu eşitlemek için üç yöntem vardır. Bunlar; kısalık telafisi (ayakkabı altına ilave edilen yükseklikler), uzun tarafın kısaltılması ve kısa tarafın uzatılmasıdır. Büyümekte olan çocuklarda, kemikte büyümeden sorumlu olan epifiz kıkırdağındaki büyümenin cerrahi girişimle geçici veya devamlı olarak durdurulması işlemine epifizyodez adı verilir. Eğer bu işlem çok erken veya çok geç yaşta yapılırsa sırasıyla çok fazla veya çok az düzeltme elde edilebilir. Bu yüzden epifizyodez için en uygun yaşın doğrulukla hesaplanması çok önemlidir.
Yetişkinlerde büyüme çekirdekleri kapanmış olduğu için epifizyodez uygulanamaz. Yetişkinde uzun tarafı kısaltmak için kemikten bir parça cerrahi olarak çıkartılmalıdır.
Uzatma yöntemleri
Ekstremite uzatma süreci, tedrici olarak kaynama dokusunun ve yumuşak dokuların (deri, kas, sinir, kan damarları vb.) uzatılması ile sağlanır. Bu yeni büyüme dokusu rejenerat olarak adlandırılır. Kemik ve yumuşak dokular günde yaklaşık 1mm olacak şekilde çok yavaş olarak distrakte edilir (birbirlerinden uzaklaştırılır). Eğer distraksiyon hızı bundan daha hızlı olursa, birbirlerinden uzaklaştırılaran kemik uçları arasında kemik oluşumu başarısız olur ve kas gibi yumuşak dokular kısa ve gergin kalırlar, sinirlerin fonksiyonları bozulabilir. Eğer distraksiyon hızı yavaş kalırsa kemik uçları arasında erken kaynama gerçekleşerek cihazın kemiği daha fazla uzatmasına izin vermeyecektir.
Çok sayıda uzatma cihazı mevcuttur. En sık kullanılanları kemiğe pin yada daha kalın, ucu yivli çiviler ile tutunan eksternal fiksatörlerdir. Aynı zamanda tamamen kemiğin içerisine yerleştirilen cihazlar da mevcuttur. Bu cihazlar dışarıdan pin kullanımını gerektirmezler.