Hastada belirgin bir hastalığın bulgusu olarak aniden başlayan ağrılara akut ağrılar adı verilir. Bu ağrılar genellikle böbrek taşının idrar yollarını tıkaması, safra taşı, bağırsak tıkanması, beyin kanamasından kaynaklanan baş bölgelerinde ortaya çıkan şiddetli ağrılardır.Ani bir hareket sonucu omurgalar içinden geçen omuriliği koruyan ve disk adı verilen yastıkçıklarda meydana gelen bozukluklar da bel kayması ya da bel fıtığı adını verdiğimiz ani, şiddetli ağrılara neden olabilir.
Ayrıca ameliyat sonrası (postoperatif) ortaya çıkan ağrılarda son derece şiddetli olabilmektedir.
Bu tip ağrıların tedavisinde sedatif (sakinleştirici) ve anksiyolitik özelliği olan ağrı kesici ilaçlardan yararlanılabilmektedir. Bu ilaçlar hastaları rahatlatarak ağrının ortadan kaldırılmasına yardımcı olmaktadır.
Öte yandan keskin, batıcı, hızlı ve elektrik çarpması gibi pek çok alternatif isimle de tanımlanabilen akut ağrı çeşitleri de vardır. Bu ağrılar genelde doku hasarının alarmını verir. Bu tip ağrı, deriye bir iğne batırıldığında, deri bir bıçakla kesildiğinde veya akut yanıklarda hissedilir. Derinin bir elektrik şokuna maruz kalması halinde de bu ağrı duyulur.
Vücudun pek çok derin dokusunda akut ağrı ortaya çıkmaz. Genel olarak akut ağrı mekanik ve termal uyaranlarla oluşur. Ani başlangıç göstererek üç aydan daha kısa sürede sonlanır. Akut ağrısı olan kişilerde artmış kas gerilimi, kan basıncı, kalp hızı ve terleme gibi değişiklikler gözlenir. Ayrıca bu ağrı rahatsız edici uyaran ortadan kalktıktan sonra devam etmez. Ağrı biyolojik bir bulgudur.
Akut ağrının en önemli özelliği bir alarm vazifesi görmesidir. Özellikle daha önce hiç bir şikâyeti olmayan ve ani başlayan bir ağrı ile karşı karşıya gelen hastaların vakit geçirmeden hekime başvurmalarında yarar vardır.